9 Ağustos 2009 Pazar

Messi 5 yıl daha Barca'da...


Katalan devi Barcelona,yıldız oyuncusu Messi ile 2014 yılına kadar geçerli yeni bir anlaşma imzaladı.Buna göre önümüzdeki sezon sözleşmesi sona eren ve yıllık 8 milyon euro kazanan Messi artık yıllık 9.5 milyon euro alacak.Barcelona'da en çok kazanan oyuncu ünvanı böylece yıllık 9 milyon euro alan İbrahimoviç'ten tekrar Messi'ye geçmiş oldu.94 milyon euroya Real'e transfer olan C.Ronaldo ise yıllık 11.5 milyon euro alıyor.Anlaşılan hangisinin bu paraları daha çok hakettiği tartışmalarıda sürmeye devam edecek...

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Arsenal'in Linderoth'u...


Bu Rosicky'de Galatasaray'daki Linderoth gibi.Adama bir türlü forma giymek kısmet olmuyor.Lanetlenmiş olma ihtimallerinden korkuyorum artık.Rosicky,bildiğiniz üzere geçen sezonu kaçırmıştı.Fakat bu sezon umutluydu,oynamak istiyordu.Sakatlığıda geçmişti.Öyle ki hocası Arsene Wenger onun dönüşünü ''yeni bir transfer gibi''sözleriyle değerlendirmişti.Ama yine olmadı.Hazırlık maçlarından sonra sakatlanan yıldız oyuncunun en erken 6-7 hafta sonra sahalara döneceği tahmin ediliyor...

Turkcell Super Lig Hiiiiiiçççç Bitmesinnnnnnn :)


Bu arada değinmeden olmaz.Hasret kaldığımız ligimize nihayet kavuşabildik.Umarım geçen yıldan çok daha keyifli,kaliteli,çekişmeli bir lig yaşarız.Yeni sezonda tüm takımlarımıza başarılar dilerim.Umarım sezon sonunda Galatasaray şey pardon yani hakeden takım şampiyon olur :D :D :D

Mecburen mecburen mecburiyetten:)


Dün oynanan ve 1-1 neticelenen İBB-Beşiktaş maçından sonra Mustafa Denizli'nin söylediği ''Türk pasoportu taşıyan bir oyuncu alabiliriz '' sözünün altında yatan ismin Stuttgart'ta forma giyen Yıldıray Baştürk olduğu iddia edildi.

Şimdi bu konuda kafamı karıştıran bir kaç şeyi buraya yazayım;

1-)Mustafa Denizli,daha önceki açıklamalarında 10 numara değil 10,5 numara istiyorum demişti.10,5 tan kastı sol açıkta görev alabilecek ve sık sık içeriye katederek gol pozisyonu yaratıp gol atabilecek ve forveti iyi paslarla besleyebilecek dünyada örneğini Henry'de gördüğümüz tarzda bir oyuncu istiyor Denizli.Ama düşünüyorumda Henry'den başka kim var bu tarz oyuncu diye ilk başta aklıma Anelka geliyor fakat daha sonra bu tarz oyuncu ismi bulmakta güçlük çekiyorum.Bu iki isimde şu an Beşiktaş'a transfer olamayacağına göre ve Yıldıray'da tam olarak bu boşluğu dolduramayacağına göre en iyisi hocanın şu an oynattığı sistemi değiştirmesi diye düşünüyorum.Aslında Beşiktaş klasik4-4-2 yi müthiş bir şekilde oynayabilecek bir takım ama hoca,geldiğinden beri bu sistemde ısrar ediyor.Bizde saygı duyuyoruz ama kendimize göre naçizhane fikir yürütüp beyin jimnastiği yapıyoruz.

2-)Bu Yıldıray Baştürk geçenlerde Bundesliga'da,popüleritesini kaybeden ve son iki sezonu sakatlıklarla geçiren bu nedenle kariyeri düşüşte olan ve Almanya'da forma şansı bulmasına zor gözüyle bakılan 10 oyuncu arasında gösterilmekteydi.

3-)Aynı Yıldıray Baştürk Fatih terim tarafından yaklaşık 2,5 yıldır milli takıma hiç çağırılmıyor.

4-)Beşiktaş'ta haftalardır Deco ismi telaffuz ediliyordu.Önce Delgado sözleşmeyi dondurmaya onay vermedi sonra Deco Türkiye'ye gitmem burada kalacağım dedi.Beşiktaş'ın 10,5 numara transferi yine yattı.

5-)Yanlış hatırlamıyorsam temmuz ayı ortalarında Eskişehir kulübü başkanı Yıldıray'la anlaşmak üzere olduklarını ve imza aşamasına geldiklerini açıklamıştı.Yani Yıldıray Baştürk,Hedefleri Beşiktaş'a göre çok daha küçük olan Eskişehir'de oynamayı göze almış.Dolayısıyla Beşiktaş ilgisi onuda bir hayli şaşırtmıştır diye düşünüyorum.

6-)Yıldıray transferinin son anda oldu bittiye getirilmesinin altında Beşiktaş ''Kaptanı'' Delgado'nun sözleşme dondurma bahanesiyle falan takımdan uzaklaştırılamaması yatıyor?Yani Beşiktaş Delgado'ya önce sen sakatsın sözleşmeni donduralım diyecek sonrada iyileşince yabancı kontenjanımız dolu kendine takım bul mu diyecekti?Tabi kaptan bunu kabul etmeyince planlar suya düştüde o yüzden mi Yıldıray son anda farkedilip ''mecburen''alınmak istendi.

7-)Son söz şu sözleşme dondurma muhabbetine.Bu benim aklmın mantığımın aldığı bir şey değil.Futbolda sakatlıklar herzaman olmuştur ve olacaktırda.Sen,yabancı olduğu halde kaptanlık ünvanı verdiğin bu adam Beşiktaş'ın kaptanıdır dediğin Delgado'yu sakatlandı diye sözleşmesinin feshine yönel!!!Olacak iş değil Delgado Beşiktaş'ın kaptanı ve sonuçta eğer bir sakatlığı varsada bunu Beşiktaş için emek verirken yaşadı.Yani kendi kendini kasten sakatlamadıki?Hangi futbolcu ister sakatlanmayı?Nerede Beşiktaş değerleri?Nerede Beşiktaşlılık duruşu?Beşiktaş,kaptanına sakat diye üç ay para ödemeyince zengin mi olacak?Futbol severler hatırlayacaktır.Bir dönem Galatasaray'da forma giyerken Aferin adlı ilacı içtiği gerekçesiyle Futbol Federasyonu Hasan Şaş'ı dopingli bulmuş ve 6 ay futbol oynamasını yasaklamıştı.İşte futbolcularına zamanında ödeme yapmadığı söylenilen Galatasaray kulübü Hasan Şaş'ın 6 ay boyunca tüm parasını hatta primlerine varana kadar ödemiştir.Bunun üzerine Hasan Şaş'ın nasıl bir geri dönüş yaptığını 2002 dünya kupası dönemlerinden herkes bilir...

Bir Galatasaraylı olarak Beşiktaş kaptanına büyük geçmiş olsun diyorum ve 10'u en kısa zamanda tekrar yeşil sahalarda görmeyi çok istiyorum...

Real güle oynaya...


“Los Galacticos” (Galaksi'nin Takımı) bu kez Kanada Toronto'da sahne aldı.257 milyon euroluk transfer yapan Madrid hazırlık kapsamında Kanada'nın Toronto ekibini 5-1 ile geçerken goller 13. ve 26. dakikalarda Raul, 19. dakikada Cristiano Ronaldo, 65. dakikada Karim Benzema ve 86. dakikada Robben'den geldi. Toronto ekibinin tek golünü ise 75. dakikada Gala attı.

II.Los Galacticos hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor.Son olarak Xabi Alonso transferi ile orta sahayıda topladılar.Elbette La Liga'da maç kazanmak Toronto'daki kadar kolay olmayacak ama dün gece bir kez daha gördükki Real Madrid'in hemen her futbolcusu her an skoru değiştirebilecek kapasitede.Tabii ''takım'' olmayıda becermeleri lazım.Zira karşılarında onları tam bir takım olan ''Barcelona'' bekliyor...

İzmir'e Yeni Stat...


Türkiye,ev sahibi olmak için başvuru yapmaya hazırlandığı 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda kullanılmak üzere İzmir'in Karşıyaka ilçesine 40.000 kişilik stat yapmayı planlıyor.Eğer herşey planlandığı gibi giderse turnuvanın yarı final maçlarından biri bu statda oynanacak.Federasyonun stadyum kapasitesi olarak en fazla 40.000 sayısını düşündüğü belirtiliyor.

Bu tip organizasyonları başarıyla gerçekleştirebilen bir ülkeyiz.Eğer EURO 2016 Türkiye'ye verilirse hem yine iyi bir reklam yapmış olacağız hemde bu bahaneyle daha modern statlara kavuşmuş olacağız.Ayrıca birde şu kötü zeminlerden kurtulmuş olacağız.Bildiğiniz gibi Türkiye'ye transfer olup iki üç maça çıkan yabancı oyuncular özelliklede teknik oyuncular hemen zeminin kötülüğünden şikayet eder.Gerçektende birçok stadımızda zemin olarak Avrupa'nın gerisinde kalmış durumdayız.

Bu arada yapılması planlanan yeni stat umarım Olimpiyat Stadına benzemez.Gerçi yetkililerinde bu konuda 100 milyon euro luk bir tecrübesi var!! artık.Aynı hataya tekrar düşmezler sanırım.

Son olarak modern bir stat yapılması planlanan ve Türkiye'nin son derece modern ve belkide en özgür ili olan ve bu özellikleri ile diğer şehirlerimize güzel bir model oluşturan Gavur İzmir'in !!!! artık en az bir takımının Süper Lig de yer almasını çok ama çok istiyoruz...

4 Ağustos 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi Ve UEFA'yıda Verelim mi :)


Beşiktaş yöneticisi Levent Erdoğan pazar günü yapılan ve Fenerbahçe'nin galibiyetiyle sonuçlanan Süper Kupa finali sonrası önce hakeme bayağı bir sallamış sonrada patlatmış bombayı:''Süper Kupa kime verilir? Turkcell Süper Lig'i ve Fortis Türkiye Kupası'nı kazanan şampiyon takımların arasında yapacakları müsabaka neticesinde galip gelen takıma verilir. Akla göre, mantığa göre ,sporu bilen kişilere göre 2 kupayı da kazanmış olan şampiyon takıma müsabaka yapılmaksızın verilir. Doğrusu budur. Ne yazık ki bunun tamamen dışında yanlış bir uygulama yapılmıştır.''

Ancak Sayın Erdoğan'ın unutmuş olduğu birşey var ki bu organizasyon bir ünvandan ziyade sezon başlamadan bir hafta önce futbolseverlere keyifli dakikalar yaşatmak,özlemlerini dindirmek,iki büyük takımı sezon öncesi ciddi bir karşılaşmada değerlendirmek ve ayrıca kulüplere ve federasyona maddi kazanç sağlamak amacıyla yapılmaktadır.Zaten bu yıla kadarda hep Almanya'da düzenlenmiş ve oradaki Türk futbolseverlerde mutlu edilmeye çalışılmıştır.Türkiye'nin en prestijli ünvanı Turkcell Super Lig şampiyonluğudur ve o ünvanıda geçen sezon Beşiktaş almaya hak kazanmıştır.Yapılan uygulamada bir yanlışlık yok.Federasyon doğrusunu yaptı.Bu nedenle değinmek istedim...

İnsan Değilsin:)




En başta açıkça söyleyeyim,başlık için çok düşündüm ama Anıl sağolsun benden önce düşünmüş ve yazmış ama olsun.Başka başlık bulamadım çünkü:)

Gelelim konumuza yani Enes'e.Genç Milli takımımız Fransa'da düzenlenen Avrupa şampiyonasında 3. olarak Bronz madalya kazanırken öyle bir isim vardı ki adeta döktürmüş.Turnuva istatiskleri 18.6 sayı ve 16.4 ribaund.Tabi doğal olarak bu rakamlar ona turnuvanın All Star ünvanını getirmiş.Yarı finalde 32 sayı-25 ribaund,bronz madalya mücadelesinde Litvanya'ya karşı da 35 sayı-19 ribaundluk performans ortaya koydu Enes.

1992 doğumlu oyuncuyu geçtiğimiz sezon başında Ömer'in sakatlanmasıyla izleme fırsatı bulmuştuk ama ilerleyen zamanlarda Tanjevic'in anlamsız Vidmar ısrarı yüzünden kendisini pek göremedik.Bu sezon için gelen haberlere göre Enes'e daha fazla süre verebilmek amacıyla Vidmar'dan kurtuluyormuşuz.Bu habere iki kez sevindim.Hem Vidmar'dan kurtulcak olmamıza hem de Enes'i daha fazla izleme fırsatı bulacağımız için.Eğer Tanjevic bu kez tuhaf tercihlerde bulunmayıp bizi de çıldırtmassa bu sezon Enes'in adını bol bol duyacağımız kesin.İnanılmaz bir ribaund sezgisi,yeteneği artık ne derseniz deyin Enes'te hepsi var.Eğer bu şekilde oynamaya devam ederse Türk basketbolu açısından da son yıllardaki en önemli oyuncumuz olacağına inanıyorum.Fenerbahçe formasıyla en az iki sene izledikten sonra eminim kendine Nba'de de yer bulacaktır.Ne diyelim Abdi İpekçi'de onu izlemek çok keyifli olacak...

A2 Ligi...


Profesyonelliğe aday futbolcular (PAF) liginde bu sezon bir takım değişikliklere gidildiği açıklandı.Buna göre bu sezon A2 adını alacak ligde Avrupa'daki benzerleri gibi kulüpler 23 yaşın altındaki oyuncularını oynatabilecek ayrıca 2 tanede yabancı oyuncu oynatma hakkı kulüplere tanınmış durumda.Bu arada resmi bahis oyunu iddaa'nında yeni sezonda A2 liginede bahis oynatabileceği gelen duyumlar arsında..

Forma Reklamları...


Gördüğümüzden beri hepimiz kıl olduk formanın futbolcu ismi yazan yerinde koskocaman sponsor firmanın reklamının yer alması olayına.Kulüplerimiz bu formalarla maçlara çıkmaya başladıkça daha da ısınamamaya! başladık.Ancak bu konuda kulüplerimize çokta kızmamak gerek.Çünkü TFF bu yıl aldığı kararla isimlerin formaların altında yer almasını istedi.Bunu süper kupa finalinde Beşiktaş-Fenerbahçe maçındada gördük.Beşiktaş'ta sanırım forma reklamı yoktu ama isim yinede altta yer alıyordu.Kulüplerimizde ne yapsınlar mecburen orası boş kalmasın diye 30 milyon dolarcık bir sponsorluk anlaşması yapıvermişler:) Bu arada Galatasaraylı arkadaşlara bir duyuru.Mor formanın arkasındaki reklam formaya zarar vermeden çıkartılabiliyormuş ancak parçalı ve beyaz formada bu sonuca henüz ulaşılamamış.Fenerbahçeliler için henüz yapacak bir şey yok.Onlar biraz daha bekleyecekler ülkerden kurtulmak için.Eee Söz konusu türk insanının zekası olunca kaçışı olmuyor tabi :)

Pogrebnyak ve Stuttgart..


Bayern Münih'in Transfer politikası son yıllarda hep aynı olmuştur.Herzaman rakiplerinin en iyi futbolcularını transfer eder ve böylecede ligin tepesinde hep yalnız kalmayı hedefler.Bu yılda yine benzer işler yaptılar ve önemli rakipleri olan Hamburg'tan Oliç'i,Stuttgart'tan ise Mario Gomez'i transfer ettiler.Böylece yine şampiyonluğun en güçlü adayı haline geldiler.Stuttgart ise karşılık olarak Zenit'in golcülerinden 25 yaşındaki Pogrebnyak'ı transfer etti.Ayrıcada İbrahimoviç-Eto'o takasında İnter'e gideceği söylenen A.Hleb'ide 1 yıllığına kaptılar.Bu iki oyuncununda Stuttgart'ta bu sezon çok başarılı maçlar çıkartacağını ve takımı sırtlayacağını düşünüyorum.

Van Persie'nin Müthiş Koleksiyonu...


İşte benim gibi birçok futbolseverin hayalini bile kurarken tuhaf olduğu sahip olduğunda ise uğruna çıldırabileceği bir koleksiyon Van Persie'den.Harika bir iş çıkarmış gerçektende.Dikkatimi hemen sol üstteki Selçuk Şahin forması çekti.İlginç bir tercih olmuş :) Şahsen Van Persie'yi futbolcu olarak pek sevmem ama bu düşüncesini çok takdir ettim ve çok beğendim.Tam emin değilim ama sanırım Rooney'in de böyle bir muhabbeti vardı galiba o da bi ara her maçtan sonra forma değiştiriyodu...

Jack Daniels Gibi Keyifli :)


Hafta sonu ntvspor ekranlarında keyifli bir turnuva izledik.Emirates Cup.Bu özel turnuvaya Fransa'dan PSG,İskoçya'dan G.Rangers,İspanya'dan A.Madrid ve ev sahibi olarakta İngiltere'den Arsenal kulüpleri katıldı.Oynanan maçlar sonunda Arsenal takımı kupaya uzanan taraf oldu.Ancak dikkatimi çeken en önemli olay maç esnasında bir ara yaş ortalaması neredeyse 19! olan Arsenal'de Jack Wilshere ismiydi.1992 doğumlu olan bu müthiş yeteneğin adını tahmin ediyorum önümüzdeki yıllarda çok sık duyacağız.Çabuk,araya iyi paslar atabilen,bire-bir adam geçebilen ve isabetli ortalar yapabilen bi oyuncu olduğunu maç içerisinde kısa sürede gözlemledik.

Arsenal alt yapısı onu 2001 yılında Luton Town'dan kadrosuna katmış.Jack,16 yaşında Arsenal ile ilk resmi maçına çıkarak takımın bu alandaki rekorunuda eline geçirdi ve kulüp tarihine adını çok erken yaşta yazdırdı.Ayrıca Fenerbahçe ve Dinamo Kiev'inde yer aldığı grupta Dinamo Kiev karşısında da ilk kez şampiyonlar liginde görev almıştı.

Teknik Direktör Arsene Wenger onun için; Şaşırtıcı bir şekilde yaşından çok daha olgun bir futbol sergiliyor onu izlerken kaç yaşında olduğunu unutuyorum demiş..

Arsenal scout larının yine müthiş bir iş çıkardığını söyleyebiliriz gerçekten.Futbol yeni yıldızlarını Arsenal'de bulacak gibi...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Uçma Hocam...




Sivasspor basın sözcüsü Fikret Ünsal,yönetici arkadaşlarıyla iddaya girmiş ve Sivasspor anderlecht'i 6-0 yenip elerse hayatında ilk kez uçağa bineceğine dair söz vermiş.Yönetici dediğin böyle iddaalı olacak kardeşim:)

Süper Kupa Fenerbaçe'nin




Süper kupayı Beşiktaşı 2-0 yenen Fenerbahçe kazandı.Maçın ilk yarısı hareketliydi,iki takımda pozisyonlar buldu fakat Yunus Yıldırım adeta gol olmasın der gibiydi.En kritik kararları hatalı verdi.Guiza'nın düşürülmesine nasıl devam dedi hala anlayabilmiş değilim.İkinci yarı biraz daha kontrollüydü iki takımda.Sivok'un amatörce hatasından kazanılan penaltıyı Alex gole çevirdi.Mustafa Denizli 4 hücum oyuncusunu birden sahaya sürdü fakat Beşiktaş etkili bir pozisyon bulamadı.Maçın sonlarında Guiza'nın ortasına kafayı vuran Alex maçın skorunu ve kupanın sahibini belirledi.İki takımda lige çok hazır gözükmedi.Ankette 8'e 4 Fenerbahçe üstündü.Busahaya da yansıdı.İddaa kuponumuz fena patlamış.Haftaya telafi ederiz artık:)